9 Şubat 2014 Pazar

Marriott Hotel Şişli'de Toplantı Odanızı Kendiniz Dizayn Edin

Marriott Hotel Şişli'de Toplantı Odanızı Kendiniz Dizayn Edin

İstanbul Marriott Hotel Şişli’nin en yeni teknolojilerle donatılmış toplantı salonları, önemli buluşmalarınıza yepyeni bir vizyon katacak. Üstelik Marriott Otelleri’nin geliştirdiği online bir platform olan MeetingsImagined.com, kullanıcı deneyimleri, son toplantı trendleri ve yüzlerce ilham verici fotoğrafla en yaratıcı toplantıyı organize edebilmeniz için size yardımcı olacak.
Mart ayında kapılarını açmaya hazırlanan İstanbul Marriott Hotel Şişli, lüks ve konforlu konaklama arayanlar kadar, iş buluşmalarına yeni bir soluk getirmek isteyenlerin de buluşma noktası olacak.

Yenilikçi toplantı salonlarıyla geleceği bugünden yaşatmaya hazırlanan İstanbul Marriott Hotel Şişli, en yeni teknolojilerle donatılmış toplantı odalarıyla görsel zenginliği yüksek ve sosyal mecraların etkin olarak kullanılabildiği iş buluşmaları gerçekleştirme imkanı sağlıyor.

İstanbul Marriott Hotel Şişli’de Marriott Otelleri’nin geliştirdiği online bir platform olan MeetingsImagined.com sayesinde kullanıcı deneyimleri, son toplantı trendleri ve yüzlerce ilham verici fotoğrafla yenilikçi ve ihtiyaca tam uygun, yaratıcı toplantılar organize edilebilirsiniz.

Üstelik bu platform, İstanbul Marriott Hotel Şişli ile on-line bağlantı kurarak toplantılarınızı ihtiyaçlarınıza uygun olarak kişiselleştirebildiğiniz toplantı odalarında yapma imkanı da tanıyor.

Bu sayede gerçekleştirilen toplantı örneklerini inceleyerek ve ihtiyaçlarınız doğrultusunda size en uyun toplantı salonunu İstanbul Marriott Hotel Şişli’de yaratabilirsiniz. Hazırlanan toplantı odaları ayrıca, Pinterest ve Facebook gibi sosyal mecralarda paylaşılabiliyor.


11 Temmuz 2013 Perşembe

Narenciye İhracatı Azaldı


Narenciye İhracatı Azaldı

Yılın ilk yarısında Türkiye'den yapılan narenciye ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 22 oranında azaldı.
AA muhabirinin Türkiye Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği (TYMSİB) sektör raporundan derlediği bilgiye göre, bu yılın ilk yarısında narenciye ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre miktarda yüzde 22 oranında azalarak 504 bin 601 tona geriledi.

Değerde yüzde 17 oranında azalma gösteren narenciyeden, yılın ilk altı ayında 366 milyon 495 bin dolarlık ihracat elde edildi.

En çok limon ihraç edildi

Söz konusu dönemde limon 126 milyon 993 bin dolarla ihracatta ilk sırada yer alırken, onu 92 milyon 109 bin dolarla mandalina, 91 milyon 536 bin dolarla portakal, 55 milyon 845 bin dolarla greyfurt izledi.

Ocak-haziran döneminde narenciye ihracatında ilk sırayı miktarda 141 bin 598 ton, değerde ise 106 milyon 513 bin dolarla Rusya aldı.

Bu ülkeye yapılan ihracatı 87 milyon 892 bin dolarla Irak, 44 milyon 299 bin dolarla Ukrayna, 28 milyon 598 bin dolarla Suudi Arabistan, 15 milyon 4 bin dolarla Romanya takip etti.

ÖZYEĞİN ÜNİVERSİTESİ EFSANENIN SIRLARINI TÜRKİYE İLE BULUŞTURUYOR



ÖZYEĞİN ÜNİVERSİTESİ  EFSANENIN SIRLARINI TÜRKİYE İLE      BULUŞTURUYOR...


Farklı ve özgür düşünen, meraklı, araştırmacı, yaratıcı ve evrensel değerlerle donatılmış gençler yetiştirmeyi hedefleyen Özyeğin Üniversitesi (ÖzÜ) bünyesinde faaliyet gösteren Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu'na bağlı Gastronomi ve Mutfak Sanatları Lisans Programı, sizi Le Cordon Bleu'nun mutfak sırlarını keşfetmeye davet ediyor.
Özü tanıtım günleri kapsamında 13 Temmuz 2013, Cumartesi günü Çekmeköy Kampüsü’nde gerçekleştirilecek Gastro Show etkinliğinde, Gastronomi ve Mutfak Sanatları Lisans Programı’nın eğitmen şeflerinden Master Chef Gilles Company Fransız mutfak tekniklerini, Master Chef Christophe Bidault ise Fransız pastacılığının inceliklerini sunacak. Katılımcılar arasından seçilecek üç kişi, 2013 Yaz Dönemi’nde, Le Cordon Bleu Pastacılık Kursu Gösterim Derslerine 3 gün süreyle izleyici olarak katılım ile ödüllendirilecek.


20 Haziran 2013 Perşembe

TURİZM GELİRİ AZALDI

                          TURİZM GELİRİ AZALDI,,

Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) 3. Dönem verilerine göre, turizm geliri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,1 azaldı. Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarından oluşan 3. Dönemde turizm geliri, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,1 azalarak 8 milyar 957 milyon 384 bin 030 dolar oldu.

2012 3. Dönemde kişi başına ortalama harcama 576 dolar oldu. Bu dönemde yabancıların ortalama harcaması 534 dolar, yurtdışında ikamet eden vatandaş ziyaretçilerin ortalama harcaması ise 820 dolar olarak tespit edildi.2012 yılı 3. Dönemde Türkiye’den çıkış yapan ziyaretçi sayısı 15 milyon 552 bin 120 kişir. Bunun 13 milyon 276 bin 114 kişisini yabancı, 2 milyon 276 bin 006 kişisini ise yurt dışında ikamet eden vatandaşlar oluşturdu. Yurt içinde ikamet edip başka ülkeleri ziyaret eden vatandaşlarımızın harcamalarından oluşan turizm gideri, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12,1 azalarak 918 milyon 257 bin 900 dolar oldu.İHA

GEZİ PARKI OLAYLARI SHOPPINGFEST’İ DE ETKİLEDİ

GEZİ PARKI OLAYLARI SHOPPINGFEST’İ DE ETKİLEDİ,


















Yaşanan olağanüstü gelişmeler İstanbul alışveriş festivalini de etkiledi, pek çok mağaza da vitrinine ‘Shopping Fest’ etiketi yapıştırmadı.
Bu yıl 3′üncüsü düzenlenen alışveriş festivali İstanbul Shopping Fest (İSF) 8 Haziran Cumartesi günü başladı.
Ülke genelinde Gezi Parkı’na Topçu Kışlası ve AVM yapılmasına karşı başlayıp ülke çapında AKP protestosuna dönüşen eylemler bu yıl alışveriş festivalini de etkiledi. stiklal Caddesi’nde yapılması planlanan açılış töreni gerçekleştirilmedi.

Sabah gazetesinde Özge Yavuz imzalı habere göre, 10 günü aşkın süredir yüksek ciro yapamayan perakendecinin festival havasına giremedi. AVM’lerde festivale özel yoğunluk gözlenmezken, birçok markanın da vitrinine Shopping Fest etiketi yapıştırmadığı dikkat çekti. Ayrıca, festival kapsamında düzenlenecek çeşitli konserler de ertelendi.

İSF Genel Müdürü Füsun Tavus, Gezi Parkı olaylarının perakendecinin moralini bozduğunu söyledi. AVM’lerin de protestolardan nasibini aldığını belirten Tavus, “Ziyaretçi sayılarında düşüş var. Shopping Fest’in olumlu hava yaratacağını düşünüyorduk. Ancak, geçen yılki coşku şu an yok” dedi.

TV reklamlarının önceki gün devreye girdiğini söyleyen Tavus, yabancı turistlerin de İstanbul’a yeni yeni gelmeye başladığını ifade etti. AVM’lerde Arap ziyaretçi sayısının azalması da dikkat çekti. Birçok mağaza müdürü Shopping Fest’in başladığını ancak kendilerinin bu kapsamda indirime girmediğini söyledi. Mağazalar yüzde 50-60′a varan rutin yaz indirimine başladı.

“Hemen toplantı yapacağız”

İSF İcra Kurulu Başkanı Vahap Küçük, festivalin sessizliğini bozmak üzere bir iki gün içerisinde yönetim toplantısı yapacaklarını açıkladı. Küçük, “Festivale katılmayan markalardan katılım talep edeceğiz” dedi. İSF’nin 30 Haziran’a kadar süreceğini belirten Küçük, “Yurt dışından katılımda bir iptal söz konusu değil” dedi.

Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Hüseyin Doğan ise festivale önümüzdeki günlerde markalardan geniş katılım olacağını söyledi.

Hedef 8.5 milyarlık ciro

Füsun Tavus, bu gelişmelere rağmen İSF’nin 8.5 milyar liralık satış hedefinde bir sapma olmadığını savundu. Yabancı turistlerden de 500 milyon liralık bir ciro beklediklerini anlatan Tavus, “2012′de yabancıların kredi kartı harcama oranı bir önceki yıla göre yüzde 64 arttı. Bu yıl da artış olmasını bekliyoruz” dedi.

THY 5 AYDA 18 MİLYON YOLCU SAYISINA ULAŞTI

THY 5 AYDA 18 MİLYON YOLCU SAYISINA ULAŞTI,

Mayıs ayı trafik verilerini açıklayan Türk Hava Yolları, yılın ilk beş aylık döneminde yolcu sayısını geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 26 oranında arttırarak 18 milyon yolcu sayısına ulaştı.

Türk Hava Yolları’ndan Kamuoyu Aydınlatma Platformu’na gönderilen açıklamada şirketin Mayıs ayı trafik verileri açıklandı.Buna göre, Ocak-Mayıs 2012 döneminde 14.3 milyon olan THY’nin toplam yolcu sayısı, 2013 yılının aynı döneminde %26 artışla 18 milyon’a ulaştı.
Yolcu sayısındaki artış iç hatlarda %21, dış hatlarda %30 oranında gerçekleşti. Dış Hatlarda Business/Comfort Class yolcu sayısında da Ocak-Mayıs 2012 dönemine kıyasla %21 artış sağlandığı bildirildi.

THY’nin beş aylık dönemde yolcu doluluk oranı 4.1 puan artışla %78,5 olarak gerçekleşti. Toplam Arz edilen Koltuk Km (AKK), Ocak-Mayıs 2012 döneminde 36.3 milyar iken, 2013 yılının aynı döneminde %22 artarak 44.1 milyar’a ulaştı.

THY’nin konma sayısı, Ocak-Mayıs 2012 döneminde 112.861 iken, 2013 yılının aynı döneminde %23 artışla 138.532′ye, uçulan nokta sayısı, Ocak-Mayıs 2012 döneminde 189 iken, 2013 yılının aynı döneminde %21 artışla 228′e yükseldi.

SUMMER

      21/06/2013   BUGÜN YAZ MEVSİMİNİN  İLK GÜNÜ  

MUTLU HUZURLU  VE  BEREKETLİ  BİR  YAZ  MEVSİMİ         

                               OLMASI  DİLEĞİ İLE ,,,

     21/06/2013  TODAY THE FIRST DAY OF SUMMER   SEASON  A FERTILE PEACEFUL AND HAPPY SUMMER

                                         Wishing BE

29 Mayıs 2013 Çarşamba

TATİLE ÇIKARKEN BU TUZAKLARA DÜŞMEYİN


         TATİLE ÇIKARKEN BU TUZAKLARA DÜŞMEYİN                                                        

Yazın gelmesiyle birlikte yılın yorgunluğunu gidermek için tatil planları yapanlar dikkat. Şikayetvar’ın haberine göre; tatile çıkacakları bazı tuzaklar bekliyor. Sahte tatil ilanlarına paranızı kaptırmayın, erken rezervasyon mağduru olmayın, kredi kartınızdan çekilen ücrete dikkat edin, bedava tatil yalanına inanmayın, otellerin yıldızlarına kanmayın ve pasaportlarınıza sahip çıkın. İşte yaşanmış dolandırıcılık hikayeleri siz bu tuzaklara düşmeyin.

1- Sahte Tatil İlanlarına Paranızı Kaptırmayın: İnternette sahte tatil ilanları yayınlayan yaz dolandırıcıları vatandaşların paralarına el koyduktan sonra ortadan kayboldular. “İnternetten tatil fırsatı satıyoruz diye paramızı alan bir grup, firma olmaktan çok öte, 7 aydır sahte ilanlarla sattığı tatilin parasını ısrarla iade etmiyor. Sahte ilanlarla birçok ilanı dolandırıyorlar. Araştırmadan tatile çıkmayın.”

2- Erken Rezervasyonda Fiyat Mağduru Olmayın: ”Erken rezervasyon bitiyor, son gün” diyerek vatandaşları kandıran bazı firmalar erken rezervasyon yalanı ile otel odalarını gününden önce normal fiyatının üzerinde sattı. “Tatil sitesinde ‘erken rezervasyon bitiyor, son gün’ uyarısını dikkate alarak rezervasyon yaptım. Rezervasyon yaptırdığım tarihten aylar sonra aynı otel için aynı tarihlerde rezervasyon yapmak istediğimde daha düşük fiyatın verildiğini gördüm. Bu ilanlarla insanları kandırıyorlar”

3-Kredi Kartınızdan Çekilen Ücrete Dikkat: Kredi kartınızdan ödeme yapacaksanız hesap özetinizi mutlaka inceleyin. Birçok firma bir tatil için çift ya da belirtilen fiyattan daha fazla ücret alıyor. “Otelden oda satın aldım fakat kredi kartımdan 2 sefer çekim yapılmış aradım ve iade talebinde bulundum sürekli olarak bana aynı şeyler söylenerek oyalıyorlar.İnsanların paralarını alarak mağdur durumda bırakan bu firmadan tatil aldığım için pişmanım ve umuyorum ki tatilimde iade edilmeyen param gibi can sıkıcı olmaz. Ama hatam site ile ilgili yazılan şikayetleri okumamış olmam oldu.”

4-Hediye Otel Yanıltmasına İnanmayın: Birçok tatilciyi “Hediye tatil kazandınız” yalanı ile kandıran dolandırıcılar ellerinden senet aldıktan sonra ortadan kayboldular. “Çekiliş sonucunda, tatil kazandığımızı telefon aracılığı bildirdiler. Çok yüksek müzik eşliğinde insanların birbirlerinin seslerini duyamadığı ortamda peşin, kredi kartıyla ve senetlerle imza karşılığında bizi kandırdılar.Daha sonra ne böyle bir otelin ne de böyle bir firmanın gerçekte olmadığını öğrendik.”

5- Yıldız Kandırmacasına Dikkat: Birçok tatilci konakladıkları otellerin sahte yıldız taktığı için kandırıldıkları iddiasıyla şikayette bulundu. “Yıldız sayısına dair belgesi olmayan oteller internet sitelerinde kendilerini 2, 3 ve 4 yıldızlı olarak gösteriyor. İnternetten rezervasyon yatırdıktan sonra otelin sahte yıldız taktığını fark ettik. Gittiğimizde internette gördüğümüz ilanla alakası olmayan bir otelle karşılaştık.”

6-Ucuz ve Bedava Tatil Deyip Kandırdılar: Ucuz tatil, bedava tatil deyip insanları aldatıyorlar. “Tatil firması bu vaatlerle üye yaptılar. Tabi piyasadan haberimiz yok ucuz size özel üyelik yapın sadece cüzi yemek ve temizlik bedelini sonradan ödeyeceksiniz dediler. Sonradan karşımıza çok fazla bir fatura çıkardılar ve ödemezsek icraya vereceklerini belirttiler.

7- Pasaportlarınıza Sahip Çıkın: Tatil planınız için pasaportunuzu ilgili firmaya teslim ettiyseniz pasaportunuzun kaybolmaması için peşine düşün. “Bir tatil sitesinden tatil aldım ve vize işlemlerim için yeni ve eski pasaportumu verdim. Vize başvurusu için evraklarımı anlaşmalı oldukları vize firmasına yolladılar vizem onaylandı. Firma dönüş yaptı vizemin onaylandığı için pasaportumu almaya gittiğimde eski pasaportum ellerinde yoktu. İki firmada suçu birbirine atmakta . Hala pasaportum bulunamadı.”

21 Mayıs 2013 Salı

YÖNETİCİ MİSİNİZ, LİDER Mİ ?

YÖNETİCİ MİSİNİZ, LİDER Mİ ?


    













 21. yüzyılda Yöneticilik ve Liderlik Kavramları

“hiçbir insan kendi başına bir ada değildir. Her insan ana karanın bir parçasıdır.“Yönetim; bir kurum veya kuruluşta personele, iş gördürme, başkaları aracılığıyla iş başarma ve hedeflere emin adımlarla ulaşmadır. Bir başka anlamla takımıyla birliktelik sağlayarak onların, bilgi, birikim, zihin ve enerjilerini gönüllü olarak o kurumun yararları için kullanma, harekete geçirme sanatıdır diyebiliriz. Sanattır diyorum çünkü gönülsüz, isteksiz, amaçsız ve zorla hiçbir çalışandan verim ve başarı elde edilemez. Kısaca yönetim; aynı zamanda bir etkileme işidir. Bu da ancak liderlik vasıflarına sahip bir kişinin işidir.

Liderlik; Takım çalışmasında bulunan üyelerin çalışmalarını etkileme ve yönetme sanatıdır. Lider, amaçların gerçekleşmisini sağlar, bireylerin veya grupların davranışlarını etkiler, bu yöndeki çabaların etkisini artırır ve bunları değerlendirir ve değiştirir. O, ne yapmak istediği hakkında berrak bir fikir sahibidir; ne yapmak istediğini veya nasıl yapılacağını bilmeyen insanlar lider olamazlar.

21. Yüzyıl Liderinde olması gereken özellikler;

1. Bir vizyonu olmalıdır. Bunu kendisini gizli gizli uygulamak yerine çalışanlarıyla paylaşmalıdır. Şirketinizin çalışanları bir gemideki tayfalar gibi sadece emirlerin gelmesini bekleyen insanlar değildirler.

2. Değişikliğe ve değişime açık olmalı ve yeni projeler üretebilmelidirler.

3. Müşteri ihtiyaç ve beklentilerine yönelik çalışmalarını belirleyip, takımıyla bu ihtiyaç ve beklentilere göre projelere üreterek takımındaki kişilerinde katılımını sağlayabilmelidirler.

4. Şirket çalışanlarıyla birebir ilgilenmeli, çalışanların bir takım ruhu halinde hareket etmelerini sağlamalıdır.

5. Çalışanların mutluluk ve hüzünlerine ortak olabilmeli, güler yüzlü olmalı ve çalışanlarının kalplerini kazabilmelidir.

6. Çalışmalarını bir takım ruhuyla arz etmeli ve iş bölümlerini kişilerin yetenek ve isteklerine göre çalışanları arasında ekip kurup bunları desteklemelidir.

7. Bilgi, birikimini ve tecrübelerini paylaşabilmelidir.

8. Sorumluluk yüklenebilmeli, beklentilerin üstünde insiyatif kullanabilmelidir.

9. Zamanı ve kaynakları yönetebilmeli ve bunları doğru kullanabilmelidir.

10. Çalışanları tarafından güvenilir olabilmeli, duygularına hakim olarak profesyonel ahlaka sahip olabilmelidir.

Liderlik vasıfları okunan okul  ile bir alakası yoktur. Çünkü şirketlerdeki insan kaynaklarının büyük bir kısmı uzmandır. Ve böyle bir durumda kadronun çoğunun liderden daha fazla eğitim almış olmaları da mümkün olabilmektedir. Böyle bir durumda hem sistemin hemde yöneticinin değişen şartlara uygun olarak yılların getirdiği yanlış alışkanlıkları ve yönetim kriterlerini bilimsel bir çerçeve de ele almaları gerekmektedir. Başarılı bir takım için bunun bir ihtiyaç olarak hissedilmesi ve yenilenmenin zihinde başlaması gerekmektedir. Liderin işte burada görevi başlar “Çalışanların zihinlerinde yenilenme ve değişimi başlatma Liderin görevidir.“ Eğer ki, bunları yapabilen kişiler Lider özelliklerini taşıyan yetkinlik ve pozisyonlara uygun kişilerdir. Yani sürekli gelişim ile takımlarını desteklerler.

Lider; bireylerin arzu ve ihtiyaçları, amaçları, hedefleri, moral ve motivasyonları da dikkate alınmalıdır. Çünkü çalıştığı kurumda maddi ve manevi olarak tatmin olamayan bir birey kesinlikle verimsizdir. İşinde tatmin olmayan bir takım oyuncusu kesinlikle verimsizdir, yapmış olduğu işlerde kendine laf getirmemek için çalışır, işlerini rutin olarak yapar, üretken değildirler. Bu yüzden Lider, çalışan takım oyuncularını iyi tanımalı ve başarı kriterlerini iyi bilmeleri ve başarılı olabilecekleri alanları iyi tespit ederek desteklemesi gerekmektedir.

Şirketlerin üst yönetimleri sadece o şirketin veya kurumun kurucularına hizmet etmemelidir. Sadece kuruma hizmet edilen, kurumun çıkarlarının düşünüldüğü işletmelerde mutlu bir ortam oluşmamaktadır. Böyle yerlerde çalışanlar kendilerini değersiz, kullanılmış gibi hissederler ve düşünürler.

Lider bütün çalışanlarına eşit mesafede ve yakınlıkta olmak zorundadır. Yoksa ayrıcalıklı bir grup oluşturur. Örneğin Liderin odasında kahvaltı yapan, dışarıdaki toplantı ve bazı sosyal aktivitelere birlikte katılan, diğer takım oyuncularından daha fazla izin kullanan, hemen hemen her zaman liderden yana gözüken takım oyuncusu, ayrıcalıklı çalışan (takım oyuncusu) sınıfında konumlandırılmaya başlanır.

Lider kendi etrafında böyle kısır bir döngü kurmaya başladığı andan itibaren, diğer takım üyelerine haksızlık yapmanın yanısıra, aynı zamanda istemeden de olsa bile bir yarış başlatmış olacaktır. Bu da diğer takım üyelerinin kendilerini değersiz hissetmelerine sebebiyet vererek, ya Lidere, ya da yanındaki kişiye karşı bir takım gizli bir cephe, kin ve öfke duygularına katılmalarına sebep vermiş olabilecektir.

Yani kısaca, Lider çalışanların programlarını veya görevlerini hazırlarken bütün çalışanlarına eşit, ilkeli ve adil davranmalıdır. Birilerine “hallederiz“ diğerlerine “arkadaşlar, ilkeli ve eşit davranmalıyım, haksızsam söyleyin“ dememesi gerekmektedir.

Dünya genelinde kabul görmüş iki çeşit Liderlik vardır ki bunlar;

1. Ahtapot Tipi Lider

Eski yönetim düşüncesini simgeleyen bir liderliktir. Ahtapot tipi liderlerin amacı, astları katı talimatlarla yöneterek etkinliğini artırmaktır. Aslında bu tip liderler, sadece yöneticilerdir.

Ahtapot tipi yöneticilerin en önemli özelliği sır saklamalarıdır. Bu tip yöneticiler her türlü bilgi, doküman vb. gibi çalışmaları saklarlar ki kollarının kendi başlarına hareket etmelerini engelleyip ondan habersiz hiçbir şekilde hareket etmelerini engellemektir. Bu şekilde astlar yöneticiye bağlı kalacaklardır. Yani astlar ahtapotun beyninden gelen emirleri uygulayan bir kol gibidirler ve bu şekilde ahtapot gücüne güç katar.


YÖNETİCİ MİSİNİZ, LİDER Mİ ?2. Yaban Kazı Tipindeki Lider

Bilindiği üzere yaban kazları, en doğru yere en kısa sürede en az fire vererek göç eden en sistematik kuşlardır. Dikkat ettiyseniz Göç ederken “V“ şeklinde hareket ederler. Öncü kaz, hareket ederken kanatlarını çırparak kendisini izleyenleri yukarı kaldıran bir güç oluşturur. Önde gittiği için bir süre sonra yorulur. Yorulan lider kaz görevini bir arasındaki duran kaza teslim ederek en arkaya geçer. Artık sürüde en öndeki kaz liderlik yapmaya başlamıştır ve görevi üstlenmiştir.

İşte gerçek lider nerede insayatif kullanması gerektiğini, çalıştığı takımdaki arkadaşlarına güvenen, yeri geldiğinde insiyatif kullanmalarını sağlayan, ileriyi gören bir kişiliktir. İyi bir takım oyuncusudur. “Ya lider olurum ya da hiçbirşey” demeyen kişilerdir.

EMİTT 2014′ÜN TARİHİ BELLİ OLDU

         EMİTT 2014′ÜN TARİHİ BELLİ OLDU



EMITT 2014 turizm fuarı, 30 ocak – 02 şubat 2014 tarihleri arasında, 70’in üzerinde ülkeden 4000’in üzerinde katılımcı ile 18. kez sektörün en büyük buluşmasına hazırlanıyor.

Ekin Fuar Aş- ITE Group, organizasyonunda TUROFED ve TYD ortaklığı ile gerçekleşen EMITT fuarın, Kültür ve Turizm Bakanlığı, TOBB, 6 oda ve dernek, 36 dernek ve vakıf destekliyor.

2013 yılında 10 salonda gerçekleşen EMITT fuarında 4000 katılımcı, 67 ülke yer almış olup, Türkiye ve dünyadan 58.920 turizm profesyoneli ile 72.080 tatilci olmak üzere toplam 131.000 ziyaretçiyle ve 500 hosted buyer ile yeni bir rekora imza atıldı.

Katılımcıları ise; tur operatörleri, seyahat acentaları, oteller /zincir oteller, hava yolları, Cruise firmaları, turistik beldeler, uluslararası tanıtım ofisleri, rent a car firmaları, hastaneler, kısacası turizm sektörünü meydana getiren tüm unsurlar olarak öne çıkıyor.

2013′TE ALMAN TURİSTE OYNAYAN KAZANIR


2013′TE ALMAN TURİSTE OYNAYAN KAZANIR


Avrupa pazarlarını en yakından takip eden duayen turizmci Hüseyin Baraner 2013 yılı için Alman turizm pazarına dikkatleri çekiyor…

2013 yılı tam olarak berrak değil. Tahminler ve yorumlar farklı, Turizmci arkadaşlar ya hafif iyimser yada biraz tedirgin ve telaşlı. Dünya piyasalarına baktığımızda üç beş ülkenin dışında hiç bir ülke ekonomisi büyüme gösteremiyor.

Avrupa ekonomisi durağan hale geldi.

Dünyada ekonomik riskler büyüyor
Birleşmiş Milletler dünya ekonomisindeki gidişattan endişeli. Uzmanlara göre küresel krizin izleri ancak yıllar sonra silinebilecek.
Bu yıl iyice gerileyen dünya ekonomisinin büyüme hızı önümüzdeki yıllarda da düşük kalacak. Birleşmiş Milletler’in (BM) ekonomik tahmin raporunda durgunluğun da ötesinde resesyon tehlikesinden söz ediliyor.
Ayrıca Çin ekonomisindeki ani çöküş tehlikesinin küresel resesyona yol açabileceği görüşleri piyasalara ayrıca ciddi bir sıkıntı veriyor.

Amerikan Kongresi’nde yıl sonuna kadar uzlaşma sağlanamadığı takdirde vergiler otomatikman artacak ve devlet bütçesinden yapılan harcamalar azaltılacak. Çin’den de endişe verici sinyaller geliyor. Pekin yönetimi konjonktürü canlandırmayı başaramazsa, ülke ekonomisinin durgunluğa sürüklenmesi önlenemeyecek.

Alman ekonomisi de bu gelişmelerden tabii payını alıyor. Daralan dünya ticareti İhracata bağımlı Almanya’nın büyüme hızını da aşağı çekiyor. Yaz aylarında Alman ekonomisine %1,6′lık büyüme şansı tanıyan Almanya Merkez Bankası son tahmin raporunda bu oranı %0,4′e çekmesine rağmen turizm de yine aynı hareketli piyasa 2013 yılında Almanya olacak

Bizde kefen Almanda tatil parası muhakkak bir yerde saklıdır
Yıllar önce yazmıştım. Almanlar için hayat ne kadar zorlaşırsa zorlaşsın, bazı Almanlar içi şartlar ne kadar ağırda olursa olsun; tatil onların yaşamının hem kaynağı hemde kaymağıdır. Almanlar için Tatil yaşam öpücüğüdür: Tatil basit bir kelime, ama Almanları hemen duygusallaştırmaya itiyor:

Almanlar için Tatil sözcüğü hemen yüzleri gülümseten ilk kutsal kelime ‘Urlaub’: Sadece çocuklar, yaşlılara, çalışan, çalışmayan emekli, engeli, zinde, hasta, zengin fakir herkes için yılın en önemli, en vazgeçilmez ve en tatlı gereksinimi, ihtiyacı.

Almanların bitmez tükenmez birinci özlemidir tatil.

Denize ve güneşe yolculuk onlar için Kabe yoluna dönüşür ve sonsuz ve bitmez-tükenmez yaşam kaynağıdır Almanların seyahat romantizmi.

Yıllardır, dünya turizminin kalesi Almanya, bir “Can Simidi”dir turist kabul eden ülkeler için. Birçok ülkenin turizm gelirlerinde Almanya’nın payı büyüktür ve her yıl büyümektedir. Başı sıkışan ve ürünleri elinde kalan dünya turizmcileri hemen Alman pazarlarına koşar. Ve bu neredeyse 40-50 yıldır böyledir.

Alman turizminin bu duygusal tablosundan sonra birde sektör yapısına baktığımız zaman 2012 yılında rekor kar yapmış ve dimdik ayakta duran ve gelecek birkaç yıl için ciddi finansal birikimlere sahip bir piyasa görüyoruz. Bir ki istisna hariç Almanya kökenli tüm tur operatörlerinin ve seyahat acantalarının durumunun iyi olduğunu gözlemliyoruz. Uluslararası gruplarında en iyi ve karlı bölümleri de yine Almanya’da.

Birde son iki sezonda başta İngiltere, Polonya ve Rusya’daki iflasları düşünün. Özellikle Türkiye ve Mısır’a verdiği zararları…

Turizm her yerde her zaman para kazandırmıyor.

Sadece başarısının bedelini kalite ve hizmet ile ödemiş şirketler ayakta kalabiliyor. Sadece pazarlama teknikleri ve kurnazca müşteri üreten marketing aksiyonları ile piyasa edinen yapılar bir bir çöküyor. Tek kalan, yaşayan ise kalite ve yüksek hizmet ve bunu sunan şirketler.

Almanya gerçeklerin sessiz ülkesi; Almanya’da fazla bağıran, çağıran, konuşan, iddia eden yok. Herkes işi ile ölçülüyor.

Kalitenize, verdiğiniz hizmete, yaptığınız işe orantılı olarak insanlar size sıcak bir selam veriyor.

Müşteride, şirketlerde dolayısı ile ürünlerde sürdürebilinir karakterde yapılanıyor. Bu dokuya uymayanlar hep marjinal olarak last minute sayfalarının figüranları gibi bir köşeden diğer köşeye zıplıyor.

Türkiye böyle devasa yapılı, ciddi bir pazarın içinde şimdiden önemli bir yere sahip. Pazar payımız her yıl büyüyor. Hatta 2023 yılından önce bugünkü 5 milyon turistten 10 milyon turiste çıkabilecek bir altyapıya sahip olduğumuzda sık sık söyleniyor.

Alman halkının Türkiye’ye olan merakı ve ilgisi hergün artarken öbür tarafta Almanya’daki Türklerde yaşamın her bölümünde epey gelişme gösterdiler. Alman ekonomisinde ve ticari yaşamında Türkler en tepeye doğru yükselişte. Eskiden bildiğimiz bir-iki isme karşılık bugün siyasette, sporda, sanatta ve kültür yaşamında sayısız Türk ismi Almanların belleğine kazınmış durumda.

Tüm tur operatörlerinin önemli pozisyonlarında Türkler söz sahibi. Almanya’daki on bine yakın Seyehat acantasında yüksek sayıda Türk çalışıyor.

Almanya’da daha büyük etkinlikler ve tanıtım projelerini harekete geçirme zamanı gelmiştir. Avrupa ekonomisinin kurtarıcısı, yeniden tetikleyicisi olan Almanya’da daha stratejik yapılara ihtiyacımız var.

2023 stratejimiz için kaynak ülkelerin başında Almanya olmalıdır ve sekörümüz ve bakanlığımız on yılllık bir “Almanya- Türkiye turizm geliştirme ve çeşitlendirme stratejik işbirliğini” hayata geçirmek için tüm gerekli bilimsel, sektörel ve akademik çalışmaların başlaması için ön ayak olmalıdır.

TÜRKİYE EN AZ TATİL YAPAN ÜÇÜNCÜ ÜLKE


TÜRKİYE EN AZ TATİL YAPAN ÜÇÜNCÜ ÜLKE

        
                                                                                 Türkiye, 34 OECD ülkesi arasında yılda ortalama 25 ile tatil günü az olan üçüncü ülke durumunda. En çok tatil yapılan ülke Malta.

İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın (İSMMMO) “Türkiye’de Tatil ve Çalışma İstatistikleri” adlı raporuna göre, Türkiye 34 OECD ülkesi arasında yılda ortalama 25 gün ile en az tatili olan üçüncü ülke durumunda.

OECD ülkelerinin, resmi tatiller ve yıllık ücretli izin günleri verileri üzerinden yapılan hesaplamaya göre sıralamada, en çok tatil hakkı olan birinci ülke 38 gün ile Malta olurken Fransa ve Slovenya ise 36’şar gün ile ikinci ve üçüncü sırayı paylaştı. Rapora göre, Japonya’da tatillerin sayısı Türkiye ile eşit durumda.

HANGİ ÜLKEDE TATİL HAKKI NE KADAR?

Ücretli izin hakkı ve resmi tatiller toplamı hesap edildiğinde Türkiye’de yılda toplam 25 gün tatil günü var. Kanada ve Güney Kore ise Türkiye’den daha az tatil yapan ülkeler konumunda.

Rapora göre; resmi tatil özelinde 16 gün ile Slovenya en çok tatil yapan ülke. Onu 15’er günle Kıbrıs ve Japonya izliyor. Türkiye de 8 ülkeden sonra 11 gün ile en çok resmi izinin olduğu 5 ülkeden biri. Diğer ülkeler Fransa, İspanya, Polonya ve Letonya. En az resmi tatil yapan ülke ise 6 gün ile Macaristan, bu ülkeyi 7 gün ile Romanya takip ediyor.

Rapora göre, Türk tatilci her 100 seyahatin 59’unda yakınlarını ziyaret ediyor ve ortalama 8 gün geçiriyor.

Raporu değerlendiren İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İSMMMO) Başkanı Yahya Arıkan toplamda 16 milyar 725 milyon düzeyinde büyük bir bütçeye sahip olan yurt içi turizmin ciddi büyüme olanaklarına sahip olduğunubelirterek, bu anlamda tatil gün sayısının önemine vurgu yaptı. Arıkan, resmi tatiller açısından Türkiye’nin 34 ülke arasında 11 gün ile en çok resmi iznin olduğu 5 ülkeden biri olduğunu ancak buna, ücretli izin hakkı eklendiğinde Türkiye’nin gerilere düştüğünü belirtti. Arıkan; “Son beş yılda tatil yapabilenlerin sayısı 2 milyona yakın artış göstermiş. Hane halkı gelirlerinin yükselmesi ve dar gelirlilerde oranların pozitif olarak değiştirilmesi için herkese sorumluluk düşüyor” diye konuştu.

ONUR AİR SATILDI İŞTE YENİ SAHİBİ

ONUR AİR SATILDI İŞTE YENİ SAHİBİ

ONUR AİR SATILDI İŞTE YENİ SAHİBİ
Onur Air’de uzun süredir yürütülen satış işlemleri sonuçlandı. Özel havayolu şirketi, kaç paraya, kimlere satıldı?

Özel havayolu şirketlerinden Onur Air, 250 milyon dolara Kudret Tuncel ile Dubai asıllı İngiliz işadamı Mehdi Shams’a satıldı.Şu anda şirketin yaklaşık yüzde 70 hissesini elinde bulunduran işadamları, bir süre sonra diğer ortak Cankut Bagana’dan opsiyonlu diğer hisseleri de devralacak. Satış işleminin Rekabet Kurumu tarafından onaylandığı belirtildi. Onur Air’in yüzde 30 hissesini elinde bulunduran işadamı Cankut Bagana, şirketin yönetim kurulu başkanlığı ve genel müdürlük görevini bir süre daha sürdürecek. Temmuzda yeni yapılanmaya gidilecek şirkete, Bagana’nın da elindeki tüm hisseleri Tuncel ve Shams’e devredeceği öğrenildi.

Zaman’ın haberine göre, şirketin yeni ortaklarından İstanbul Esenyurt’ta bulunan Enes Makine’nin kurucusu Kudret Tuncel, 1985’te kozmetik sanayi sektöründe aerosol, parfüm dolum ve kapatma işine başladıktan sonra 1996’da Enes Makine Sanayii’ni kurdu. Mehdi Shams de, ABD, İngiltere, Almanya, Dubai, Çin ve İran’da ofisi bulunan Home Persian şirketinin sahibi. Havacılık sektörüne 1992’de adım atan Onur Air, bugün bin 600 çalışanı ve 32 uçağı ile yurtiçinde 14, yurtdışında 5 tarifeli uçuş gerçekleştiriyor. İzmir, Antalya, Bodrum, Dalaman ve KKTC Ercan’dan charter (tarifesiz) seferler de düzenleyen şirket, haziranda Antalya, Batman, Erzincan, Sivas ve Malatya’ya çapraz uçuş başlatacak. Şirket, geçen yıl 3 milyonun üzerinde yolcu taşıdı.

Şahabettin Bolukçu havacılıktan çekildi

Onur Air’in satışı sonrası sektörde uzun yıllar birçok görevde bulunan Şahabettin Bolukçu da, şirketten ayrıldı. Ten Tour ve Onur Air’de 24 yıl çalışan Bolukçu, bu sürede genel koordinatör, yönetim kurulu üyeliği, genel müdür ve yönetim kurulu başkan yardımcılığı yaptı. Türkiye Özel Sektör Havacılık İşletmeleri (TÖSHİD) Derneği başkan ve yönetim kurulu üyeliği ile TOBB Havacılık Meclis başkanlığı görevini yürüten Bolukçu, Onur Air’den bugün ayrılıyor.

4 Mayıs 2013 Cumartesi

HOLLANDE, ÇÖZÜMÜ ŞARAPLARI SATMAKTA BULDU,

                          HOLLANDE, ÇÖZÜMÜ  ŞARAPLARI  SATMAKTA BULDU                
   İktidardaki ilk yılında ekonomik kriz nedeniyle popülaritesi hızla düşen Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, çareyi Elysee Sarayı'nın mahzenindeki en pahalı şarapları açık artırmaya çıkarmakta buldu.
Lüks düşkünü selefi Nicolas Sarkozy’nin aksine mütevazı yaşam tarzıyla tanınan “Bay Normal” lakaplı Hollande, sarayın mahzenindeki 1200 şişe yüksek kaliteli şarabı satma kararı aldı. Satıştan elde edilecek gelir bütçeye aktarılacak. Sarayın mahzenine de “daha hesaplı ve düşük kalitede” şaraplar alınacak.

Elysee'nin En Nadide Şarapları

Fransız liderlere özel olarak 1947’de kurulan mahzenin sadece onda biri satışa çıkarılıyor. Satılacak şarapları Elysee’nin baş şarap tadımcısı Virginie Routis bizzat seçti. Paris’teki Drouot Oteli’nde açık arttırmaya çıkarılacak şaraplar arasında, şişesi en az 3 bin dolar (5 bin TL) değerinde olan 1990 tarihli Château Petrus marka 3 şişe şarap da var.
Lüks düşkünü selefi Nicolas Sarkozy’nin aksine mütevazı yaşam tarzıyla tanınan “Bay Normal” lakaplı Hollande, sarayın mahzenindeki 1200 şişe yüksek kaliteli şarabı satma kararı aldı. Satıştan elde edilecek gelir bütçeye aktarılacak. Sarayın mahzenine de “daha hesaplı ve düşük kalitede” şaraplar alınacak.        

ULUSLARARASI GIDA FUARI '' Fİ'' 7-9 MAYIS TARİHLERİNDE İSTANBUL DA


ULUSLARARASI GIDA FUARI '' Fİ'' 7-9 MAYIS TARİHLERİNDE İSTANBUL DA

Her yıl Avrupa, Asya ve Kuzey Afrika'dan binlerce ziyaretçiyi buluşturan uluslararası gıda fuarı Food Ingredients, bu yıl portfolyosuna İstanbul'u dahil etti.

Dünya gıda endüstrisinin devlerini bir araya getirecek olan Fi Istanbul, 7 – 9 Mayıs tarihlerinde Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştiriliyor. Bu yıl ilk defa İstanbul ev sahipliğinde düzenlenecek olan etkinlik, zengin gıda bileşeni seçenekleri, inovatif  pazarlama stratejileri ve yepyeni iş fırsatları  ile dünyanın önde gelen sektör liderlerini buluşturacak. GIDAKAT (Gıda Katkı ve Yardımcı Maddeleri Sanayicileri Derneği), GGD (Gıda Güvenliği Derneği) ve TUGİS (Türkiye Gıda Sanayi İşverenleri Sendikası) tarafından desteklenen “Fi Istanbul” Gıda Bileşenleri Fuarı; “Başarı için mükemmel fırsat” sloganıyla bu yıl rotasına İstanbul’u dâhil ederek geleceğin gıda endüstrisini şekillendirecek.
“Fi” daha sonra dünyanın önde gelen şehirleri Şangay, Manila, Sao Paulo, Bangkok, Mumbai, Tokyo, Frankfurt ve Amsterdam’da gerçekleştirilecek.

GASTRO İSTANBUL BAŞLIYOR




GASTRO İSTANBUL ARÇELİK ANA SPONSORLUĞUNDA    9-12   MAYISTA BAŞLIYOR


Türkiye'nin yeme-içme ve eğlence kültürüne yön veren TURYİD üyesi işletmelerinin ev sahipliğinde, Arçelik'in ana sponsorluğuyla Türkiye'nin en kapsamlı yiyecek-içecek festivali Gastro İstanbul Festivali, 09-12 Mayıs tarihleri arasında KüçükÇiftlik Park'ta!
Türkiyenin en kapsamlı yemek festivali "Arçelik Gastro İstanbul", TURYİD'in bünyesinde bulunan yaklaşık 300 restoran ve gece kulübünün katılımıyla, İstanbul’un en iyi kalite yiyecek ve içecek çeşitliliğini ve eğlencesini şenlik tadında sunmak amacıyla gerçekleşiyor. Arçelik Gastro İstanbulda şehrin popüler restoranları mekanlarında sundukları özel menüleri ve festival alanında açacakları lezzet standlarıyla damak tadını şehre yayarken, mutfakların kahramanları, yerli ve yabancı şefler, yöresel tatların büyük ustaları ve sokak lezzetlerinin başarılı temsilcileri, yerli üreticiler, tedarikçiler, uzmanlar ve gurmeler de bir araya geliyor.

1 Mayıs 2013 Çarşamba

hells KITCHEN SEASON 4


gordon ramsay kırıp geçiriyor


SIKIŞMIŞ YA DA ÇIKMAZDA HİSSETMEK

SIKIŞMIŞ YA DA ÇIKMAZDA HİSSETMEK

SIKIŞMIŞ YA DA ÇIKMAZDA HİSSETMEK
İNSANLARIN KENDİLERİNİ SIKIŞMIŞ ya da çıkmazda hissetmesinin en önemli nedeni kendi düşüncelerine, hayallerine saplanıp kalmaları adeta onlara bağımlı hale gelmiş olmalarından dolayıdır. Bu tür insanlar, yaşamlarıyla ilgili ya da iş hayatlarının neye benzeyebileceği konusunda hayallere ya da fantezilere dalmak için çok fazla zamanlarını harcayabiliyorlar. Fakat bu esnada gerçeklikte ya da şimdiki zamanda yaşamıyor ve ilerlemeleri için atmaları gereken adımları atmıyorlar. Hayal etme ya da hayal kurmayla hayallere dalmak, amiyane tabirle gündüz düşü/ rüyası görmek arasında bir fark vardır. Hayal etmede, aktif olarak kendi hayatınızı yaratıp düzenliyorsunuzdur. Hayallere/ hülyalara dalarken, bu noktada pasif olarak düşünen biri olmanın ötesine geçemiyorsunuzdur. Bu durum tıpkı bir televizyon programı veya gerçekten güzel bir film izlerken onun içinde kaybolmak gibidir. Burada sizin aktif olarak yaptığınız ya da düşündüğünüz hiçbir şey yoktur. Bu durum, yaratıcı bir hayalci/hayalperest olma eğiliminde olan kişiler için büyük bir sorun teşkil etmektedir. Hülyalara daldıklarında başarılı olmaları için gerekli olan adımları atmamış oluyorlar. Bir diğer sorun; sınırlarınız olarak neyi algıladığınız konusunda pasif olarak düşünüyor olmanızdır. Kısacası, sınırlarınızın ne olabileceği konusunda sadece pasif olarak düşünürken eylem aşamasında bu sınırların ne olabileceğini göz ardı etmiş olursunuz. Ayrıca, kendinizle ve sınırlarınızla ilgili tahminde bulunmak ve kendinizden şüphe etmek başarılı olmak için atmanız gereken adımları atmaktan sizi uzaklaştırır.

Bu sorunların üstesinden gelebilmenin tek çözümü; kendinizi nerede görmek istediğinize bağlı olarak daha bilinçli ya da tasarlayarak hayal kurmanız ve daha sonra sizi hayallerinize kavuşturacak, bu hayallere doğru ilerlemenizi sağlayacak adımları aktif olarak atmanızdır. Hayallerinizi gerçekleştirmek için kendinize bir plan oluşturun ya da bir yol belirleyin. Örneğin, ben ilk olarak “House Hunters International” TV programını izlerken“Başka bir ülkede bir ev sahibi olsaydık güzel olmaz mıydı?” diye hayallere dalmaya başladım. Bu gerçekten pasif olarak var ettiğim bir hayaldi ve adeta hayal dünyasında yaşamak anlamına geliyordu. Fakat “Gerçekten başka bir ülkede bir ev sahibi olmayı, bunu gerçekleştirmeyi istiyorum. Bunun için hangi ülkelere gidebilirim?” diyerek daha bilinçli ve tasarlayarak hayal kurmaya başladığımda bu durum tamamen değişti. Bu düşüncem bir fantezi olmaktan çıkıp gerçekleştirmeye çalışacağım bir hayalim haline geldi. Bu hayalin gerçekleşmesi için yapmamın gerekli olduğu her şeyle yüzleşmeye başladım. Yolculuk için rezervasyon yaptırmam, gayrimenkul piyasalarını araştırmam, hayvanlarımı oraya nasıl götüreceğime karar vermem gerekiyordu. Bu hayal için Meksika’ya gittim, şimdi ise Macaristan’dayım ve burada evlere bakıyorum.

Bilinçli ve tasarlayarak hayal kurmanızı sağlayacak unsurlar nelerdir?

Aşağıda bunu gerçekleştirmenizi sağlayacak üç adım verilmiştir:

1) Amacınızı canlı tutun. Hayal kurmadaki amacınız, niyetiniz ve elde etmeyi istediğiniz sonuç nedir? Bunları belirleyerek yola başlayın ve bu yol boyunca amaçlarınızı canlı ve sürekli tutarak elde etmeyi arzuladığınız sonuçlara odaklanın. Örneğin; kurucularından olduğum Wasabi Reklam Şirketi’nde gurur duyduğumuz şeylerden biri bu şirketin diğer insanlar için kişisel bir dokunuşa sahip olmasıdır. Çünkü insanlarla iletişime geçmekten hoşlanıyorum. Böylece enerji alışverişi sağlanmış oluyor. İnsanlara yardım etmeyi ve onları desteklemeyi de seviyorum. İşte bu, ortağım ve benim şirketimizi kurma amacımızdı. Şirketi dizayn ettik ve böylece her kampanyaya dahil olabildik. Bu amacımızı canlı tutmanın kaynağıydı. Amaçlarımı canlı tutmayı bıraktığımda gerçekten amacımla aramda kişisel bir bağ kurmak, sunduğumuz hizmet ve ürünlerde var olmak istediğimi fark ediyorum. Kısacası, amaçlarınızı canlı tuttuğunuz sürece arzu ettiğiniz yolda ilerlemeniz daha kolay ve gerçekçi olacaktır.

2) Tüm olasılıkları keşfedin ve onları deneyin. Başka ülkelere yolculuk yapmaya ve oralarda ev aramaya başlamadan önce internette birçok araştırma yaptım. Farklı ülkelere bakarken, onların gayrimenkul piyasalarına, başka insanların bu ülkelerle ilgili neler söylemiş olduğuna ya da oraya giden insanların nelerle karşılaşmış olduklarına dair sürekli olarak araştırma yaptım. Birkaç ülkeyi ziyaret ettim ve Macaristan’ın aradığım özellikleri taşıdığına karar verdikten sonra tekrar oraya dönerek yolculuğumu tamamladım. Böylece, başka bir ülkede bir ev sahibi olabilme hayalim için tüm olasılıkları değerlendirdim ve yapmam gerekenleri yerine getirdim.

3) Amacınıza ya da niyetinize ulaşmak için bir eylem planı oluşturun. Bu eylemlerin sizi amaçlarınıza ve arzularınıza ulaştıracak doğru eylemler olduğundan emin olun. “Amaçlarıma ulaşmak için bu gün ne yaptım?” diye kendinize sorun. Hepimiz, mevcut olan şu anda tabağımızda her ne varsa onu yakalama eğilimindeyizdir. Yani bulunduğumuz an itibariyle elimizde olanlarla yetinmeye çalışırız. Ben, her bir gün için ayrıntılı bir tema seçmeyi deniyorum ve daha sonra beni amacıma doğru götürecek eylemleri seçiyorum. Siz de günlük hayatınıza başlamadan hatta maillerinize bakmadan önce, sizin için o günün odak noktasının ne olacağına karar vermek için birkaç dakika durup bekleyin. Girişimci insanlar genellikle reaksiyon modunda olur ve daha hızlı ve etkili hareket ederler. Bu durum, bu kadar çok şeyi bir arada yapmak zorunda oluşumuzun bir nedenidir. Hangi eylemi yapmaktan gerçekten hoşlanacağınızı kendinize sorun çünkü yapacağınız bu eylemler ya da atacağınız bu adımlar sizi diğerlerinin önüne geçirecektir.

Bilinçli ve tasarlayarak hayal kurmak; yapmaya kalkıştığınız herhangi bir işte sizi geriye doğru gitmekten alıkoyma anlamına gelir. Unutmayın ki, bilinçli ve tasarlayarak hayal etme, hayallerinize ulaşmanız için atmanız gereken adımlarla ilgilidir. Bu adımları disiplinli bir şekilde tasarlayarak hayallerinize kavuşmanız mümkündür.

L. Drew Gerber, iş geliştirme mühendisi, girişimci ve PR firmalarının kurucularından birisidir.

GERÇEKTEN BU SORUYU KENDİNİZE SORMALISINIZ?


BEN KİMİM?BEN KİMİM?


35 YIL BOYUNCA DÜNYANIN dört bir yanında liderlere koçluk yaptıktan sonra başarılı bir lider olmanın en önemli koşulunun, güçlü ve zayıf yönlerinizi tanımak olduğuna eminim. İskoçyalı şair Robbie Burns’ün yazdığı gibi, “Tanrının bize verebileceği en büyük armağan, kendimizi başkalarının bizi gördüğü gibi görebilmek olurdu.” Ne yazık ki kendilerini oldukları gibi görebilen liderlerin sayısı oldukça azdır.
Algı genellikle gerçek sanıldığına göre iş arkadaşlarınızı sizi nasıl algılıyorsa onlar için gerçekte öylesinizdir. Siz kendinize dar bir açıdan ve genellikle niyetlerinize dayanarak bakarken başkaları sizi hareketleriniz (davranışlarınız) aracılığı ile tanırlar. Daha eksiksiz bir resim elde etmek için kendinize şunu sorun: Benimle çalışmak nasıl bir şeydir? Sizinle ilgili bu soruya yöneticinizin, iş arkadaşlarınızın ve ekip üyelerinizin nasıl yanıt vereceklerini düşünüyorsunuz? Onlar siz de, sizin görmediğiniz neleri görüyorlar? Onlara sorsaydınız ne söylerlerdi? Onların sizinle ilgili algısı sizi destekleme ve peşinizden gelme isteklerini nasıl etkiler?



1. Güçlü yönlerinizi belirleyin ve kullanın. Yeteneklerinizden ve güçlü yönlerinizden yararlanabilmek için önce onların farkında olmanız gerekir. Becerilerinizi doğru bir şekilde değerlendirmek sizi gelecekte daha fazla sorumluluk almaya ve daha etkili olmaya hazırlar. Şu örneğe bakalım: Bir zamanlar bir havacılık şirketinin orta düzey yöneticilerinden birine koçluk yapmıştım. Yöneticisi bu kişiden yeni bir görevi kabul etmesini istemiş ve bu görevin şirket üst yönetimi tarafından dikkatle izleneceğini söylemişti. Daha önce birkaç kez liderlik değerlendirmesinden geçtiği için yeteneklerinin ve becerilerinin son derece farkındaydı. Kendisine önerilen görev, güçlü olduğunu bildiği alanlarda yüksek performans gerektirdiği için görevi kabul etti ve tabii çok da çalışarak çok başarılı oldu. Güçlü yönlerini önceden bildiği için karşısına fırsat çıktığında özgüveni tam ve hazır durumdaydı. Siz de bir işe başvurmak, terfi istemek ya da daha zor bir görev veya daha fazla sorumluluk almak için masaya ne getirdiğinizi eksiksiz ve doğru bilmek zorundasınız. Güçlü yönlerinizin, yeteneklerinizin ve becerilerinizin farkında olmak zorundasınız. Ancak o durumda kendinizi tam anlamıyla geliştirebilir ve istediğiniz yönde ilerleyebilirsiniz.

2. Eksiklerinizin, kusurlarınızın ve zararlı davranışlarınızın farkında olun. Bunlar küçük boyutlu olabileceği gibi (sadece birini sinirlendirmek gibi) büyük boyutlu da olabilirler (işletmeye ciddi zarar vermek gibi). Yöneticiyi kızdırabilir ya da başkalarının, doğru yapılmayan şeyi düzeltmek için gereksiz yere enerji harcamalarına neden olabilirler. Eğer kusurlarınızı ve kör noktalarınızı görmezden gelirseniz kariyerinize zarar verebilirler. Örneğin yıllar önce elektronik endüstrisinde görev yapan ve dikkat çekici stratejik becerilere sahip bir lideri gözlemlemiştim. Güçlü yönünün kendisi de farkındaydı, yöneticileri de. Ancak farkında olmadığı; çalışanlarını ne kadar aşağıladığıydı; öyle ki insanları isyan etme noktasına getiriyordu. Kendisine koçluk verilmesi konusundaki pek çok girişime karşın davranışının başkalarına ne kadar zarar verdiğini bir türlü kavrayamıyordu. Sonunda yönetimin; kendisini insanlar üzerinde doğrudan yetkisinin olmadığı bir konuma indirmekten başka çaresi kalmadı. Bir türlü farkına varamadığı kör noktası kariyerine ciddi ölçüde zarar vermişti.

LEAD NOW! nedir?

Liderlerin güçlü yönlerini ve eksiklerini belirlemelerinde ve anlamalarında onlara yardımcı olmak amacıyla basit ama etkili bir liderlik gelişimi modeli tasarladık: LEAD NOW! adını verdiğimiz bu model, başarılı ve etkili liderliği dört kadrana ayırır:

• Birinci kadran: Amaç yaratın.

İşletmenin ne için var olduğunu, ne yaptığını ve pazardaki konumunu belirleyin. Bunun için rakiplerin, müşterilerin, endüstri trendlerinin incelenmesi ve stratejinin oluşturulması ile etkili bir iletişim gereklidir.

• İkinci kadran: Mükemmellik sunun. Stratejiyi günlük uygulamalara dönüştürün. Bunun için net kararlar alınması, tutarlı ve ölçülebilir süreçlerin oluşturulması ve dürüst davranılması gereklidir.

• Üçüncü kadran: Kendinizi ve başkalarını geliştirin. Kendiniz ve başkaları için öğrenmeye değer verin.

Bunun için kişisel gelişim, ekip dinamiklerinin oluşturulması ve yönetilmesi, teknik uzmanlıkların geliştirilmesi, zamanın yönetilmesi, başkalarına koçluk yapılması ve kişinin kendi egosunu yönetmesi gereklidir.

• Dördüncü kadran: Değişimi yönetin. İşletmeye yarar sağlayacak değişim çabalarını yaratın ve bunların önderliğini yapın. Bu çabalar; karar alıcıların ikna edilmesini, değişim projelerinin parasal açıdan desteklenmesini, paydaşların yetkilendirilmesini, yenilikçiliğin teşvik edilmesini, değişime karşı çıkma girişimlerinin yönetilmesini ve değişimin kalıcı olmasının sağlanmasını içerir. Binlerce lideri inceledikten sonra biz, Yüksek Kaliteli Liderliği tanımlayan ve ölçen 21 temel liderlik boyutu belirledik. Bu boyutları ilgili oldukları kadranlara eklemek, modelin tamam olmasını sağlar.

• Birinci kadran: Amaç yaratın. Dışa Odaklı İş Sonuçları:

1) Müşteri Odaklılık; 2) Etkili İletişim; 3) Sunum Teknikleri; ve 4) Stratejik Düşünce.

• İkinci kadran: Mükemmellik sunun. İçe Odaklı İş Sonuçları: 5) Karar Alma; 6) İş Devri; 7) Güvenilirlik; 8) Sonuçlara Odaklılık; 9) Kişisel Dürüstlük; ve 10) Sorun Çözme.

• Üçüncü kadran: Kendinizi ve başkalarını geliştirin. İçe Odaklı İnsan Sonuçları. 11) Koçluk;

12) Ego Yönetimi; 13) Dinleme; 14) Kişisel Gelişim; 15) Ekip Oluşturma; 16) Zaman Yönetimi; ve 17) Başkalarına Değer Verme

• Dördüncü kadran: Değişimi yönetin. Dışa Odaklı İnsan Sonuçları: 18) Değişim Yönetimi; 19) Yenilikçilik; 20) Kararlılık Yaratma; ve 21) Organizasyonel Akıl. Bu 21 boyuttan her birindeki etkililiğinizi nasıl ölçersiniz? Hangilerinde güçlüsünüz? Hangilerinde daha iyi olmanız gerekiyor? Becerilerinizi değerlendirirken hangi trendler ortaya çıkıyor? Az sayıda lider bu boyutların tümünde birden mükemmelken çoğu lider en az bir tanesinde eksiktir. Liderlik becerilerinizi geliştirme yolunda atmanız gereken ilk adım nerede durduğunuzun sağlıklı bir değerlendirmesini yapmak; keskin bir kişisel farkındalık kazanmaktır. Her bir boyuttaki performansınızın dikkatle incelenmesi; liderlik becerilerinizin geliştirilmesi için bir başlama noktasıdır. Bunu doğru bir şekilde yapmak ve kendinizi başkalarının sizi gördüğü gibi görmek için liderlik değerlendirmelerini, performans değerlendirmelerini ve iş arkadaşlarınızdan alacağınız geribildirimleri kullanın. Ortaya çıkan olumlu ve olumsuz trendlere dikkat edin. 21 Liderlik Boyutu içinde nerede durduğunuzu gördükten sonra en yüksek ve en düşük boyutlarınızı kaydedin. Amacınız en yüksek puan aldığınız boyutlarda güçlülüğünüzü sürdürmek ve bunlardan yararlanmak; daha az puan aldığınız boyutlarda kendinizi geliştirmek olmalıdır. Örneğin bir keresinde, ekibi için gerekli olan değişimi gerçekleştirmekte zorlanan bir üst düzey yöneticiye koçluk yapmıştım. Koçluk kaynaklarımızın yanı sıra LEAD NOW! modelini de kullanarak kendisine, zayıf olduğu Değişimi Yönetme kadranında onu olumsuz etkileyen boyutun, izleyicileri arasında Kararlılık Yaratma olduğunu anlamasına yardım ettim. Bu alandaki eksiklikleri, ekibinin değişim girişimini desteklemesine engel oluyordu. Kendisiyle birlikte, Kararlılık Yaratma boyutu ile ilgili Koçluk İpuçlarını gözden geçirdik ve ona yardımcı olacak ipuçlarının hangileri olduğunu şu şekilde belirledik:

İpucu 9: Çalışanlarınızdan, iyi bildikleri alanlarla ilgili olarak görüşlerini isteyin ve önerilerini değerlendirin. İpucu 13: Çalışanlarınızın onları desteklediğinizi, onları savunduğunuzu ve onlar için savaşacağınızı bilmelerini sağlayın. İpucu 17: Herkese tutarlı davranın. Adil olun. İnsanlar birini hedef almanıza karşı ne kadar duyarlıysalar kayırmacılık karşısında da o kadar duyarlıdırlar. İpucu 20: Kararlarınızın nedenlerini çalışanlarınızla paylaşın. İpucu 21: Başarıları kutlayın. İpucu 23: “Ne” sorusunun yanıtını açıklayın ve “nasıl” sorusunun yanıtını bulmayı çalışanlarınıza bırakın. İpuçlarını belirledikten sonra, çalışanlarının değişim girişimini desteklemelerini sağlamasında yardımcı olacak uygulanabilir birkaç Mücevher ekledim. Mücevher 1. Etkili iletişimin önündeki en büyük engel, iletişimin gerçekleştiğini varsaymaktır. Mücevher 7: Şu üç sihirli sözcüğü kullanın: “Siz ne düşünüyorsunuz?” Mücevher 18: Hiç kimse sürprizlerden hoşlanmaz. Mücevher 37: Masa; dünyayı izlemek açısından tehlikeli bir yerdir. Söz konusu yönetici LEAD NOW! Modelindeki bu ipuçlarının ve mücevherlerin önemini ve yararını anladıktan sonra ona, gerçekçi ve uygulanabilir bir Kişisel Eylem Planı hazırlaması için yardım ettim. Bu plan kendisine çalışanlarında kararlılık yaratması için gerek duyduğu en önemli kaynakları ve davranışları sağladı. Eylem planını uygulamaya başladı ve ekibinde değişimi destekleme kararlılığını yarattı; bu da onun, grubu için değişimi yönetmekte daha etkili olmasını sağladı. Ulusal Futbol Liginin şampiyon koçu Vince Lombardi’nin şu sözüne katılıyorum: “Birçok insanın düşündüğünün aksine lider doğulmaz. Lider olunur; çok çalışarak.” Siz nasıl daha iyi bir lider olabilirsiniz? Bizim LEAD NOW! modelimizi kullanmayı deneyin. Doğru ve eksiksiz bir özbilinç, başkalarının süzgeçten geçirilmemiş algılarına dayanır. Onun için siz de kendinizi başkalarının sizi gördüğü gibi görmeye çalışın. John Parker Stewart, Lead Now! adlı kitabın yazarı ve Stewart Systems’ın başkanıdır.

DÜNYACA ÜNLÜ MİCHELİN ŞEF’LER TÜRKİYE’YE GELİYOR

  DÜNYACA ÜNLÜ MİCHELİN ŞEF’LER TÜRKİYE’YE GELİYOR

DÜNYACA ÜNLÜ MİCHELİN ŞEF’LER TÜRKİYE’YE GELİYOR         Gloria Hotels & Resorts, 1 Mayıs 2013 tarihinden itibaren, lezzet dünyasının Oscar’ı kabul edilen Michelin Yıldızı’na sahip ünlü şeflere ev sahipliği yapacak. Mayıs ve Eylül ayları arasında “Stars Closer Than Ever” sloganıyla sürecek yıldızlı günlerde, gastronomi alanında rakipsiz olan Michelin şefleri, kendilerini bir dünya markası haline getiren hünerlerini Gloria çatısı altında sergileyecek.


Türkiye’ye ilk olarak, Mayıs-Haziran-Temmuz ayları arasında Michelin Yıldızı’na sahip ünlü şefler Stefan Hartmann, Paul Van de Baunt ve Bruno Oger gelecek. Michelin yıldıza sahip dokuz şef, dokuz hafta boyunca Gloria misafirleri için hazırlayacakları çok özel menülerle, lezzeti kendi farklarıyla yeniden yorumlayacaklar.

Yeme-içme sanatının gelebileceği doruk noktası olan Michelin yıldızı kazanımı, sadece iyi yemek ve servisle değil; aynı zamanda mekan düzenlemesinden, şarap kavına, servis elemanlarının bilgilerinden, davranışına, pişirme koşullarından mutfak düzenine birçok kriter ve bunların sürekliliğiyle mümkün oluyor. Gloria Hotels & Resorts, dünyanın en tanınmış şeflerini misafirleri ile buluşturmak ve onları lezzetin doruklarına taşımak için tüm bu kriterleri yerine getirdi.


ZOOVER 2013 THE BEST HOTEL LİST 25 TURKEY HOTEL

ZOOVER 2013′ÜN EN İYİ OTELLERİNİ AÇIKLADI İŞTE LİSTEDEKİ 25 TÜRK OTELİ



İŞTE TÜRKİYE’DE ODA FİYATLARI VE ŞEHİRLERİN SON DURUMU

 İŞTE TÜRKİYE’DE ODA FİYATLARI VE ŞEHİRLERİN                        SON  DURUMU 

Otel fiyatı karşılaştırma sitesi trivago, Nisan ayının “trivago Otel Fiyat Endeksi Raporu’nu yayımladı. Raporda Türkiye’de oda ücretlerinde artış ve düşüş gösteren destinasyonlar da belli oldu.

Raporda, Nisan ayı içerisinde Türkiye’deki otellerin bir gecelik çift kişilik standart oda fiyatı bir önceki aya göre %12 yükseldi. Türkiye’deki oda fiyatlarının ortalaması 141 € oldu.

Avrupa ile paralel olarak Türkiye’de de çift kişilik standart odaların tek gecelik ücretlerde genel olarak artış yaşandı.

BODRUM VE ANTALYA ARTIŞTA

Nisan ayında Mart ayına göre oda fiyatlarında en çok artış gösteren oteller Bodrum ve Antalya otelleri oldu. Hem otel fiyatlarının %83′e kadar yükseldiği hem de oda fiyatlarının ortalama 346 TL olması ile bu iki tatil bölgesindeki otellerdeki fiyat artışları Nisan ayında ön plana çıktı.

Ortalama oda fiyatlarının 339 TL olduğu İstanbul’u %4′lük düşüşe rağmen Nevşehir takip etti. Bahar aylarında turizm açısında güzel günler yaşayan Nevşehir’de ortalama oda fiyatları 311 TL oldu.EN ÇOK DÜŞÜŞ İÇMELER’DENisan ayı içerisinde oda fiyatlarında en çok düşüş yaşayan belde İçmeler oldu. Oda fiyatlarının %42 düştüğü İçmeler’de çift kişilik oda fiyatlarının tek gecelik ortalama fiyatı 244 TL oldu.
Kış sezonunun bitmesine yakın olarak da Uludağ’daki otellerin fiyatlarında %26′ya varan düşüş gözlendi. Önemli merkezlerden İzmir’de de oda fiyatları %13 düşerek 208′e kadar gerilerken Ankara, Trabzon ve Gaziantep’de de oda fiyatlarında Nisan ayı içerisinde düşüşler oldu.




TÜKETİCİ GÜVEN ENDEKSİ YÜZDE % 0,9 ARTTI


TÜKETİCİ GÜVEN ENDEKSİ YÜZDE % 0,9 ARTTI



Gelecek 12 aylık dönemde genel ekonomik durum beklentisi %3,3 arttı




11 Ocak 2013 Cuma

TRİPADVİSOR DÜNYANIN EN İYİ 10 SPA OTELİNİ SEÇTİ

 

 

 

 

 

TRİPADVİSOR DÜNYANIN EN İYİ 10 SPA OTELİNİ SEÇTİ

Seyahat sektörünün sanal devi TripAdvisor 2012 yılında dünyanın en iyi 10 spa otelini seçti.
İşte TripAdvisor kullanıcılarına göre 2012 yılının en iyi 10 Spa Oteli:
  1. Esperanza – An Auberge Resort / Cabo San Lucas, Meksika
  2. Shangri-La Hotel, Vancouver / Vancouver, Kanada
  3. Corinthia Hotel London / Londra, İngiltere
  4. Gili Lankanfushi Maldives / North Male Atoll, Maldivler
  5. Seafield Golf & Spa Hotel / Gorey, İrlanda
  6. Sandy Lane Hotel / Barbados, Karayipler
  7. Grand Hotel Kronenhof / Pontresina, İsviçre
  8. Capella Pedregal / Cabo San Lucas, Meksika
  9. Rockliffe Hall / Hurworth-on-Tees, İngiltere
  10. Banyan Tree Mayakoba / Playa del Carmen, Meksika

İLK 8 AYDA 705 MİLYON KİŞİ TATİL YAPTI

 İLK 8 AYDA 705 MİLYON KİŞİ TATİL YAPTI

Dünya Turizm Örgütü (UNWTO), 2012 yılının ilk sekiz aylık dönemine ilişkin verileri açıkladı. Buna göre Ocak-Ağustos 2012 döneminde seyahat eden kişi sayısı yüzde 4 artışla 705 milyon kişiye ulaştı.
Merkezi Madrid’te bulunan Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’nün (UNWTO) açıkladığı “Dünya Turizm Barometresi”ne göre, bu yılın ilk sekiz aylık döneminde dünya turisti sayısı yüzde 4 oranında arttı. Böylece 2011 yılının aynı döneminde uluslararası seyahate çıkan kişi sayısı 677 milyon’dan 705 milyon’a yükselmiş oldu.
UNWTO’nin verilerine göre, 2012′nin ilk beş aylık döneminde yaşanan ortalama yüzde 5′lik büyüme, Haziran (+2.7%) ve Temmuz’da (+1.4%) yavaşlasa da, Ağustos ayında yaşanan yüzde 4′lük büyüme ile yeniden toparlandı.
UNWTO, yıl sonunda uluslararası turizm hareketinde yüzde 3-4 aralığında bir büyüme beklerken, 2013 için beklenti yüzde 2-4 aralığında.
2012 yılının sekiz aylık döneminde yaşanan büyümede sürükleyici rolü yükselen ekonomiler üstlendi. Asya Pasifik ve Afrika yükselişte öncü rolü alırken, bu bölgeleri Amerika kıtası ve Avrupa izledi. “Dünya Turizm Barometresi”ne göre Ortadoğu’da toparlanma eğilimi yaşanırken Mısır’daki hızlı büyüme dikkat çekici bulundu.
Avrupa’da ekonomi geçtiğimiz yıla kıyasla yüzde 3 büyüme gösterirken Güney Doğu Asya ve Güney Asya’da bu oran yüzde 8, Asya Pasifik’te ise yüzde 7 olarak gerçekleşti.

Uluslararası Utrecht Turizm Fuarı Başladı

ULUSLARARASI UTRECHT TURİZM FUARI BAŞLADIUluslararası Utrecht Turizm Fuarı Başladı

 Hollandalıların tatil tercihlerini belirlemede önemli bir yere sahip olan ve kendi alanında Avrupa’nın en büyük etkinliklerinden biri sayılan Uluslararası Utrecht Turizm Fuarı’nın resmi açılışı yapıldı.
Hollandalıların tatil tercihlerini belirlemede önemli bir yere sahip olan ve kendi alanında Avrupa‘nın en büyük etkinliklerinden biri sayılan Uluslararası Utrecht Turizm Fuarı’nın resmi açılışı yapıldı. Fuarda konuşan Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Faruk Şahin, “2023 yılına kadar 50 milyon turist ve 50 milyar dolarlık bir turizm geliri hedefliyoruz” dedi.
Hollanda‘nın Utrecht kentindeki Jaarbeurs salonunda başlayan ve Pazar gününe kadar devam edecek fuarda Türkiye, Lahey Büyükelçiliği Kültür ve Tanıtma Müşavirliği’nin öncülüğünde 40 katılımcı kuruluşun katılımıyla açtığı yaklaşık 750 metrekare büyüklüğündeki stantla, fuarın en büyük 10 katılımcısı arasında yer alıyor. Bağımsız katılan diğer kurum ve kuruluşlarla birlikte Türkiye‘nin fuarda temsil edildiği toplam alan ise bin 400 metre kareyi buluyor.
Turizmcilerin “sezon öncesi Avrupa‘da en büyük sınav” olarak adlandırdıkları ve bu yıl 42′ncisi düzenlenen fuara, 150 ülkeden aralarında tur operatörleri, oteller, seyahat acenteleri ve tanıtma bürolarının da bulunduğu bin 500 katılımcı iştirak etti.
Geçen sene 126 bin 500 kişinin ziyaret ettiği fuarda, bu yıl Türkiye, Lahey Kültür ve Tanıtma Müşavirliği’nin yanı sıra farklı seyahat acenteleri ve tur operatörleriyle aralarında Aydın, Muğla, Didim, Kuşadası, Mersin ve Antalya gibi turistik bölgelerin yer aldığı şehirlerin açtığı stantlarla tanıtılıyor.
-Türkiye stantı büyük ilgi gördü-
Bu yıl Tunus‘un misafir ülke olarak yer aldığı fuarın resmi açılışı dolayısıyla Türkiye standında düzenlenen resepsiyona Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Faruk Şahin, Muğla Valisi Fatih Şahin, Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral, Lahey Kültür ve Tanıtma Müşaviri Enis Tataroğlu’nun da aralarında bulunduğu yetkililer ve ziyaretçiler katıldı.
Türk turizminin iyi yolda olduğunu belirten Faruk Şahin, konuk ettiği yabancı turist sayısı bakımından dünyada altıncı, Avrupa‘da ise dördüncü sırada bulunan Türkiye‘nin 2012′de toplam 32 milyon turiste ev sahipliği yaptığını söyledi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. kuruluş yıl dönümü olan 2023′e kadar yıllık 50 milyon turist ve 50 milyar dolarlık bir turizm geliri hedeflediklerine vurgu yapan Şahin, “Bunu 2023′e varmadan sağlayacağımızı umut ediyoruz. Çünkü her şey şu an çok iyi gidiyor” dedi.
Hollanda pazarına da büyük önem verdiklerini kaydeden Şahin, Hollanda‘nın nüfusu itibariyle Türkiye‘ye en fazla turist gönderen ülkeler arasında ilk sıralarda yer aldığını ifade etti.
Lahey Kültür ve Tanıtma Müşaviri Enis Tataroğlu ise, 2012′nin ilk 11 ayında Hollanda’dan Türkiye‘ye giden toplam turist sayının 1 milyon 250 bin civarında olduğunu hatırlatarak, 2013 yılı sonu itibariyle bu rakamın 1 milyon 300 bine çıkmasını hedeflediklerini söyledi.
Bu yıl ikinci kez fuara katıldığını ve Türkiye‘ye gösterilen ilgiden büyük memnuniyet duyduğunu ifadeden Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral da, “Sanki Hollanda-Türkiye turizm fuarı gibi olmuş bu yıl. Türkiyeher manada fuara damgasını vurmuş durumda. Bu tabii ki hem ülkemizdeki gelişmelerin hem de bu yıl Hollanda’da gerçekleşen iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin 400. yılı kutlamalarının bir sonucu” diye konuştu.

2 Ocak 2013 Çarşamba

EMITT 4500 KATILIMCI İLE REKOR KIRACAK

2013 EMITT Fuarı’nın 70 ülkeden 4500 katılımcıyla yeni rekor kırmasına kesin gözüyle bakılıyor.
24-27 Ocak 2013 tarihleri arasında TÜYAP’ta 17. kez düzenlenecek olan Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı EMITT, katılımcı sayısı itibariyle her yıl yeni bir rekora imza atıyor. Dünyanın 5′inci büyük turizm fuarı konumuna ulaşan EMITT’e, 2012 Ekim ayı itibariyle 70 ülkeden 4500 yerli yabancı turizm şirketi katılım için başvuru gerçekleştirdi. EMITT Fuarı, 2012 yılında da Türkiye ve dünyadan geniş katılıma sahne olmuş ve 128 bin ziyaretçiyle önemli bir başarı gerçekleştirerek yine rekor katılıma sahne olmuştu.
2013 yılında çok daha geniş katılımla yeni bir rekora imza atmaya hazırlanan EMITT Fuarı’na 2012 yılında dünyanın 62 ülkesi ve Türkiye’nin 150 şehir ve turizm beldesinden katılım gerçekleşmiş, 60.500 m2 fuar alanını 4.500 uluslararası katılımcı, 57.000 profesyonel ve 71.000 tatilci ziyaret etmişti. 2011 yılına kıyasla toplam ziyaretçi sayısında yüzde 12 oranında artış gerçekleşmişti.
Dünyada ve Türkiye’de turizmde öne çıkmak isteyen beldeler, kalkınma ajansları, turizm firmaları ve sektör profesyonelleri her yıl EMITT Fuarı’nda düzenli olarak boy gösteriyor. Ekin Fuar Direktörü Hacer Aydın, EMITT’in uluslararası alanda en saygın turizm fuarları arasında yer aldığını ifade ederek, fuarın ülkelere, turizm beldelerine ve firmalara büyük katma değerler sağladığının altını çiziyor. Fuara katılım için rekor başvuru ile karşılaştıklarını belirten Aydın, EMITT Fuarı’nın 2013 Ocak ayında yeni bir katılımcı rekoru kıracağının şimdiden belli olduğunu söyledi.

google yeni tıl trendleri

İŞTE GOOGLE’IN YENİ YILDA SEYAHAT SEKTÖRÜ İÇİN HAZIRLADIĞI TRENDLER…

Sanal dünyanın dev ismi Google, turizm sektörüne verdiği önemi günden güne artırıyor. Arama motoru seyahate yönelik uygulamaları Google Flight Search ve Hotel Finder için yeni yılda bir dizi yenilik hazırladı.

Ekonomik krizlere rağmen büyümeye devam eden turizm sektörü Google’ın artık daha fazla ilgisini çekiyor. Şirket sistemlerini seyahat tutkunları için daha cazip hale getirmeye çalışıyor. İşte Google’ın seyahat sektörü için sunduğu uygulamalarına getireceği yenilikler:
- Flight Explorer adlı yeni bir uygulama devreye girecek. Google ‘deneysel’ olarak nitelediği bu uygulama ile belirli bir destinasyona en ucuz uçak bileti kullanıcıya önerilecek.
- Uçuş ücretleri ve diğer masraflar hakkında kullanıcının daha kapsamlı bilgi edinebilmesi için Flight Search adlı uygulama Wi – Fi gibi kolay ulaşılabilen bir hizmet olacak.
- Uluslar arası uçuş bilgileri ve fiyat bilgileri 2012’ye nazaran daha kapsamlı sunulacak.
- Hotel Finder uygulaması küresel ölçekte farklı değerlendirme sistemlerinin bilgilerine de ulaşılacak.
- Hotel Finder küresel bir ‘rollout’ sistemiyle hizmet verecek.

Unutmayın ki Geri Dönüşümü yok

ZAMANI DOĞRU DEĞERLENDİRMEK

ÇOCUKLUĞUMU MÜFREDATIN insani dinamiklerden hareketle oluşturulduğu ve yaratıcılığın geliştirilmesini ve zihin kadar kişiliğin de gelişimini ön planda tutan harika bir okula gönderdim. Benim değerlerime göre, bundan daha iyi bir okul olamaz; Bu yüzden yetenekli bir kadın olan okul müdüründen okulun mali sorunları olduğunu öğrendiğimde çok şaşırdım. Okul müdürü kayıt olan öğrenci sayısının azaldığını ve trendin bu şekilde devam etmesi durumunda bu harika okulun kapanabileceğini söyledi. Tecrübelerimi göz önünde bulundurarak, bu konuda ona yardımcı olabileceğimi hissettim. İşin içine girmeye başlayınca, sorunun kayıt olan öğrenci sayısıyla ilgili olmadığını keşfettim. Sorun yoğunlaşmayla ilgiliydi. Okul müdürü büroma geldiğinde, omuzlarında ciddi bir yük vardı. Beni gördüğü için memnun olduğunu, ancak okuldan uzak olmasının işini yapamıyor olması anlamına geldiğini söyledi. Bir ebeveynin üç gündür kendisinden yanıt beklediğini, bir öğretmenin bir gezinin planlanması için yardıma ihtiyacı olduğunu, bir ailenin okula kayıt olmayı düşündüğünü ancak kendisinden referans istediğini ve müfredattaki değişiklik önerisi ile ilgili belgeleri düzenlemesi gerektiğini söyledi. İkimiz de işlerinin başından aşkın olduğu konusunda hemfikirdik. Ona okulda işlerin nasıl gittiğini sordum. Okulda tam anlamıyla bir karmaşanın hüküm sürdüğünü söyledi. Sekiz farklı komitenin sponsorluğunda inisiyatifler oluşturulduğunu ancak mali hesapların net bir şekilde düzenlenmediğini söyledi. Birçok şey eksik yapılıyordu. Ondan yapılması gerektiğini düşündüğü en önemli üç işin listesini çıkarmasını istedim.
Hızlıca şunları saydı: 1) Kayıt sayısını artırmak 2) Marka oluşturmak 3) Müfredatı zenginleştirmek. Son olarak şunu sordum: Zamanınızın yüzde kaçını bu önceliklerinize ayırıyorsunuz? Yalnızca yüzde 10’unu ayırdığını itiraf etti. Zamanının yüzde 90’ı görece önemsiz faaliyetlerle geçiyordu!
Atılabilecek Dört Adım
Zamanınızın çoğunu görece önemsiz faaliyetlere ayırmak zorunda kalıyorsanız, dört ipucundan faydalanarak olumlu sonuçlar alabilirsiniz:
1. Kendinize en fazla beş öncelik belirleyin ve bunları günlük olarak takip edin. Önceliklerinizle duygusal bir bağ kurarak bu önceliklerin hedeflerinizi belirlemesini sağlayın. Bu, sonuç almanızı sağlayacak. Uzun bir hayır ve kısa bir evet listeniz olsun. Hayır demekten korkmayın. Hayır demek sizde olumsuz bir etki yaratıyorsa, hayır demenin ne anlama geldiğini yeniden tanımlayın. Böylelikle hayır demek sizin için bir güçlü olma simgesi haline gelsin.
2. Önceliklerinizi evetten çok hayır diyerek hayata geçirin. Yapılması gereken üç ila beş arasında iş belirleyin ve bu işlerin tamamlanması için her gün yeni bir adım atın. Stratejide yaptıklarınız kadar yapmadıklarınız da önem taşır. Güzel bir faaliyete dahi hayır demesini öğrenin. Böylelikle işin tamamlanmasını sağlayacak daha önemli ve öncelikli faaliyetlere evet diyebilirsiniz. Amaçlarınıza uygun, gerçek ve anlamlı öncelikler yaratın.
3. Temel önceliklerinizi destekleyecek detaylı bir eylem planı oluşturun. Bu planınız, karışıklıklara meydan vermeyecek ve yeni öncelikler belirleyecek kadar ayrıntılı olsun. Eylemlerinizi küçük ve kolay gerçekleştirilebilir adımlara bölün. Her adım için, karışıklıklar sizi ve ekibinizi olumsuz etkilediğin de işinize devam ederek başarıyla tamamlamanızı sağlayacak kendine özgü yöntemler uygulayacak insanları belirleyin. Sorumluluklar belirleyin ve zaman çizelgeleri oluşturun. Gerektiğinde bu sorumlulukları başkalarına devredin. Bu sizi dikkat dağınıklığından, karışıklıklardan ve gereksiz faaliyetlerden korur. İnsanlar kısa sürede önceliklerinize verdiğiniz önemin farkına varacak ve sizin attığınıza benzer adımlar atacaktır.
4. Yapılabileceklerle ilgili kendinize karşı dürüst olun. Sürdürülebilir hedefler belirleyin. Hayalci hedefler nadiren gerçekleşir. Bu hedefler sürdürülebilir değildir ve çoğunlukla başkaları için belirlenmiştir. Yapabilecekleriniz konusunda kendinize karşı dürüst olun. Zamanınızın nelere yetebileceğini ve neler yapabileceğinizi değerlendirin.Yapacakları konusunda daha net olan ve artık daha fazla zamanı olan okul müdürü önceliklerine yoğunlaşmaya, daha fazla görevlendirme yapmaya, komite aktivitelerini yönlendirmeye ve öğrencilerin hayatını değiştirecek net sorumluluklar belirleyerek olumlu sonuçlar almaya başladı. Öncelikler en önemli işlerin tamamlanması için belirlenir.
Andrew J. Blum Trium Group’un CEO’su ve yönetici ortağıdır.